31 Ağustos 2013 Cumartesi

451

   
   Ben hala yazıyorum, yazıyorum adımı dahi unutarak. Yalancı yeşiller, yalancı güneşler arasında kaybederek kendimi. Fakat yitmeden. Uçup giderek büsbütün. Süzülerek, arınarak -arınmak adına-. 
    Ben hala yazıyorum bu renk uğultusuna. Yarın hiç doğmayacakmışcasına. Hiç doğmamışça sana. Sana doğmamışça, sende var olmamışça. Ben hala yazıyorum, altı çizili satırlara. 
    Yalan bunlar, hepsi yalan. Ben bir daha aramayacağım, sen beni sormayacaksın hiçbir sefer bulutlara. Çünkü bak, kızgın yaz eski güneşliklere vuruyor. Allı güllü güneşliklere. Anneannelere vuruyor, evlerine. Koltuklarına, yer yataklarına vuruyor güneş. Kızgın. Güve tutmasın diye koyulan naftalinlere, kullanılmış -yeterince kullanılmış ve artık tükenmeye yüz tutmuş-, kalan parçası koku niyetine hurçlara atılmış sabunlara vuruyor.
Kınalara vuruyor güneş.
İlaç poşetlerine vuruyor, bir sürü ilaç, kutu kutu.
    Güneş vuruyor ve ben hala yazıyorum.
    Yalan bunlar, hepsi yalan. Arınıyorum sanıyorum. Yalan. Kısır döngü, ouroboros. Yitiyorum.
    Yalan. Tümü yalan.
    Bir koku var. Bütün bu yalanların bir aradalığında oluşmuş, kendini zaman ile var etmiş, zaman ile yok olmayacak bir koku. Harman. Bu sahici. Bu koku var. Kalın bir doku halinde. Var.

EMEĞE SAYGI

Aksi ispat edilmediği sürece, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu 81. Maddesi gereği eserin tamamının telif hakları yazara aittir. Herhangi bir şekilde ''alıntı olduğu ve hangi yazara ait olduğu'' belirtilmeden ve yazıların linki verilmeden kullanmak hırsızlıkla eşdeğer suçtur. İlgili kanun gereği eser sahibi şikayetçi olduğu taktirde cezai müeyyidesi 3 yıldan 6 yıla kadar paraya çevrilemez hapis, 150.000/300.000 Tl ağır para cezasıdır..