13 Temmuz 2011 Çarşamba

Serenad

‘’Çünkü ancak hikâyesi anlatılan insanlar var oluyordu…’’

Bir aşk ne kadar büyük olabilir? Bir taş, koca bir kaya, bir dünya?
Sevgi ne kadar sürebilir? Bir gün, bir hafta, bir ay, bir yıl, bir ömür?
Tarih insana ne kadar acı verebilir?
Katliamlar ne kadar göz ardı edilebilir?
Müzik… Ne kadar bizi anlatabilir?
Max…
Acıların en büyüğünü yaşadı beklide.  Almandı. En genç yıllarında sonsuz bir aşk ve büyük bir acıya maruz kaldı. Çünkü o ‘safkan’ bir Alman ve Yahudi bir kadının kocasıydı.
Zulümlerde kaybetti eşini Max. Sonra bir gün İstanbul’a döndüğünde bir kadının hayatını değiştirdi. Kendini tanımıyordu kadın. Ailesini bilmiyordu. Oysa ki onun ailesi de Nadia’yla benzer kaderleri paylaşıyordu.
Öğrendiğimiz ideolojik tarih ve ailelerimizin, kendilerince haklı olarak, yeni bir sayfa açma kararları her birimizi kendimize yabancılaştırdı. Dünya’ya yabancılaştık böylece, insanlara , duygulara yabancılaştık. Tarihimize yabancılaştık. Bize ulu ve yüce diye gösterilirken her şey, robotlaştık. Ve basitleştik.
Öyle ya; daha kötü ne olabilir ki kendimize yabancı olmamızdan.
Zülfü Livaneli’de Serenad’ ı tarih, acı, ölüm ve aşk ile harmanlamış.
Kalemini ve kurgusunu beğendiğim bir yazar olan Livaneli yine tabir-i caiz ise döktürmüş. Sürükleyiciliği, içindeki aşk ve tarihi bilgileriyle tadı damağınızda kalacak bir roman.
Yalnız şu notu düşmeden edemeyeceğim; kitabın birinci baskısına maruz kaldım. Neden maruz kaldım diyorum çünkü bazı mantık hataları bulunuyordu. Neyse ki diğer baskılarda düzeltilmiş bu hatalar. Burada hatayı Sevgili Livaneliye’ mi yoksa editörlere mi mal etmek gerek bilemeyeceğim.
      Elimdeki kitap Doğan kitapdan çıkmış olup;
      Kapak Tasarımı: Geray Gençer
      Baskı: Mega Basım
      Yazar Fotoğrafı: Ercan Arslan
     
      Keyifli okumalar..
      Unutmayın; hayat sayfalarda…

2 yorum:

moda_kesh dedi ki...

birkaç ay önce okudum bende bu kitabı ve bayılmıştım

kitaplarlayasiyorum dedi ki...

Beğenmekte sonuna kadar haklısınız :)

EMEĞE SAYGI

Aksi ispat edilmediği sürece, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu 81. Maddesi gereği eserin tamamının telif hakları yazara aittir. Herhangi bir şekilde ''alıntı olduğu ve hangi yazara ait olduğu'' belirtilmeden ve yazıların linki verilmeden kullanmak hırsızlıkla eşdeğer suçtur. İlgili kanun gereği eser sahibi şikayetçi olduğu taktirde cezai müeyyidesi 3 yıldan 6 yıla kadar paraya çevrilemez hapis, 150.000/300.000 Tl ağır para cezasıdır..