20 Mayıs 2011 Cuma

Utopia

    Bir hayal, ancak bu kadar somut anlatılabilirdi...
   
   
Etrafımızda yaşanan olaylara karşı hep bir duruşumuz vardır. Kavgalara, sevinçlere, üzüntülere,savaşa ve barışa…
      Bazen içinde bulunduğumuz bu ülke, isteklerimizi, insani duygularımızı (barış,birliktelik vs.) tatmin etmez. Ve hayaller kurarız…
      Babam mesela; ‘ben bu ülkenin başbakanı olsaydım bu halde olmazdık’ der sık sık ve başbakan olsaydı neler olurdu, hepsini tek tek sıralar seçim vaadi gibi. Yok aman, seçimler de yaklaşıyor, yanlış anlaşılmasın.. Babam aday falan değildir. O bizim evimizin asla başa geçemeyecek iktidar partisinin genel başkanı gibidir.
       Bazen de kahvelerde geçer bu tür konuşmalar emekli amcalarımızın arasında. Pişpirik, okey vs. oynarken.
      Ütopya da budur işte. Umutlar, korkular ve uçuk hayaller dünyasıdır.
      Hümanist yazar Thomas More’nin Utopia’sı ise bir dönemin yaşayışına ışık tutarken, hayal gücümüzün sınırlarını zorlar ve şaşırtır bizi.
      Utopia’da daha önce hiç duymadığınız, görmediğiniz kadar ‘ortaktır hayatlar’. Yedikleri içtikleri ayrı gitmez Utopia Halkı’nın .
     Dinleri (‘-ler’ eki burada Utopia’da , birden çok din olduğunu vurgulamak için kullanılmıştır) hoşgörü ve esas olana ulaşmaları noktasında birleşir. Dolayısıyla her bireyin, bir diğer bireyin görüşlerine, düşüncelerine ve inanışlarına derin bir saygısı vardır.
     Silahlandırma ve savaş dersleri sadece savunma amaçlıdır.
     Özel mülkiyet yoktur.
     Paraya önem verilmez.
     Yani bizim bugün ‘değer’ verdiğimiz tüm kavramlarla Utopia halkı tarafından dalga geçilmekte, alaya alınmaktadır.
     Bizim şimdi unuttuğumuz diğer tüm insani değerler ise onların ‘kutsalları’ dır. Unuttuğumuz bu barış, hoşgörü, sevgi, saygı kavramları onların toplum düzeninin temelini oluşturmakta.
 
       Elimdeki kitap İş Bankası Kültür Yayıncılık’dan çıkmış olup;
   baskısı nadir bulunabilen kitaplardandır.
www.nadirkitap.com ‘da veya   sahaflarda bulunabilir eski baskıları. Bunun dışında incelemesiz Utopia'lar her yerde bulunabilir.
       Sahaf fiyatı; 10 TL’dir.
       Yayına Hazırlayan: Mürşit Balabanlılar
       Kapak Tasarımı:  Mehmet Ulusel
       Sayfa Düzeni: Tipograf
       İnceleme: Mina Urgan
       Çevirenler: Vedat Günyol
                            Sabahattin Eyuboğlu
                            Mina Urgan
     Keyifli okumalar..
     Unutmayın; hayat sayfalarda…

                               

1 yorum:

Mehmet Bilgehan Merki dedi ki...

Etkileyici ve ufuklar açan bir kitaptır. Bugün hala zevkle okunabiliyorsa, zaaflarını yenememiş insanlığın bir anlamda acı eleştirisidir de. Sevgiler.

EMEĞE SAYGI

Aksi ispat edilmediği sürece, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu 81. Maddesi gereği eserin tamamının telif hakları yazara aittir. Herhangi bir şekilde ''alıntı olduğu ve hangi yazara ait olduğu'' belirtilmeden ve yazıların linki verilmeden kullanmak hırsızlıkla eşdeğer suçtur. İlgili kanun gereği eser sahibi şikayetçi olduğu taktirde cezai müeyyidesi 3 yıldan 6 yıla kadar paraya çevrilemez hapis, 150.000/300.000 Tl ağır para cezasıdır..